
Etkili Öğrenme Zor Değildir Niçin?
ÖĞRENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRMALIYIZ
Öğrenme; yaşantı sonucu davranışta meydana gelen nispeten sürekli değişikliktir, çevreye uyum sürecidir. Öğrenmeyi bireyin kendi tepkileri, etkinlikleri ve yaşantıları yoluyla çevresine uyum tarzını değiştiren davranışlar geliştirmesi veya davranışlarının farklılaşması olarak da tanımlayabiliriz. Fakat öğrenme kolay gerçekleşmez. Öğrenirken bazı engellerle karşılaşılabilir. Bu engeller hızlı ve kolay öğrenmeyi etkilediği gibi, öğrenme sıkıntısı çekilmesine de yol açar. Öğrenmenin karşısındaki engellerin başında çocukların ihtiyaçlarının karşılanmaması, onları anlamamak, öğrenmenin okulla bittiğine inanılması ve yanlış yetişkin tutumları gibi faktörler geliyor. Bu etkenler genelde çocuğun kendisiyle, çevresiyle ve ailesiyle ilgili olabiliyor.
- Sağlıklı Ortam Olmaması
Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için çocuğun önce fiziksel gereksinimlerinin karşılanması gerekmektedir. Açlık, susuzluk, soğuk vb. durumların veya hastalıklı bir ortamda eğitim güçleşir, sağlıklı öğrenme gerçekleşmez. Çocuğun bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı olması öğrenmenin oluşabilmesinde çok önemli bir faktördür.
- Bebeklik Yıllarındaki İlgisizlik
Çocuklar bebeklik yıllarından itibaren kendilerini ve dünyayı keşfedebilecek güvenli bir çevreye ihtiyaç duyarlar. Onları çevreden soyutlayarak sadece evde izole etmek ve duygularını kullanmasına imkan vermemek öğrenmelerinin önünü keser. Bu anlamda ilgi, nir çocuğun bebeklik yaşlarından itibaren sahip olabileceği en zengin öğrenme fırsatıdır.
- Bireysel Farklılıkları Dikkate Almamak
Çocuklar, akranlarıyla sık sık karşılaştırılıyor ve adeta rekabete sürükleniyorlar. Bu kaygılar da doğal olarak onların öğrenmelerini engelliyor. Ebeveynlerin sorumluluğu çocukların kendi hızlarında, kendi yollarında ve yatkın oldukları yöntemlerle ilerlemelerine rehberlik etmek ve böylelikle onların bireysel farklılıklarına saygı duymaktır.
- Oyunun Gücünden Yararlanmamak
Çocuklar oyunla beraber kendini mutlu hisseder, öğrenmeye aktif katılır, düşünür ve akranlarıyla etkileşim içine girer. Ancak bazı aileler oyunu boş zaman uğraşısı olarak kabul ederek onları bu etkinliklerden uzaklaştırır. Oyun temelli öğrenme ortamlarında bulunanların hem akademik başarıları hem de olumlu davranışları daha yüksek olmaktadır.
- Zamana Ayak Uyduramamak
Teknolojinin hızla gelişmesi sayesinde çocuklar artık bilgiye hızla erişebiliyor. Buna rağmen halen eski öğretim yöntemleriyle devam etmek zorunda kalabiliyorlar. Eğitim kurumlarının, çocuklar için ilgi çekici birer öğrenme merkezine dönüşmesi ve ailelerin de bu tarz eğitim kurumlarına çocuklarını yönlendirmesinde bu bağlamda faydalı olacaktır.
- Çocuğu Anlamak Yerine Onun Anlamasını Beklemek
Çocukların kişilik özelliklerindeki farklılık onların öğrenim hayatlarına da yansımaktadır. Çocuklar genelde kendilerine ait ipuçları verirler ama onları okumayı bilmek gerekir. Çocukları heyecanlandıracak şeyleri bulmak ve bunu bir öğrenme fırsatına dönüştürmektir önemli olan. Bu nedenle çocukların öğrenme ortamında tekdüzelikten çok, çeşitliliğe yer vermek gerekir.
- Öğrenme İnancını Yitirmiş Yetişkinler
Çocuklar çok dikkatli gözlem yapar ve özellikle hayatlarında önemli olan rol modellerden etkilenirler. Anne-babaların öğrenme yaşantısındaki modeller çocuklarını da etkiliyor. Bu nedenle hep beraber öğrenmeye devam eden bir aile modeli ile onları motive etmek gerekir.
- Kişisel Negatif Geribildirimler
Geribildirim pozitif ve doğru yapıldığında öğrenmeyi nasıl sağlarsa, aksi de öğrenmenin önünde engeldir. Her gün kendi kendimize söylediğimiz ve düşündüğümüz geribildirimler inançlarımızı şekillendirir ve negatif inançlara neden olur. Sınırlayıcı inançlara ve korkulara sahip olunduğunda bu, öğrenmenin önünde büyük bir engel teşkil eder. “ Ben fizikten anlamam veya ben İngilizce konuşamam” diyen biri kendi kendini sınırlayacaktır.
- Konsantrasyon ve Motivasyon Eksikliği
Özellikle ödülün eksikliği önemli bir motivasyon kaybı olabilir. Bununla birlikte öğrenme üzerinde negatif sonuçlar doğabilir. Çünkü ödül yoksa dürtü de yok demektir. Bu sebepten dolayıdır ki ödül ve ceza eksikliği motivasyonu azaltır ve bu da öğrenmeyi olumsuz etkiler.
ÖĞRENMEYİ KOLAYLAŞTIRAN KURALLAR (Ailelere Öneriler)
- Planlarınızı Paylaşın
Çocuğunuza model rolünde bir ebeveyn olarak kendi planlarınızdan bahsedin. Planlı aktiviteler için yardımcı olun ve ders çalışma programlarının aralarına aile toplantıları koyun.
- Sorunlarıyla İlgilenin
Çocuğunuzun okulda sürekli tekrar eden bir problemi olduğunda, çocuğunuzun öğretmeniyle konuşun ve problemi çözmek için planlar yapın.
- Televizyon İzleme Vaktini Sınırlayın
Çocuğunuzun her hafta kaç saatini TV önünde geçireceğine karar verin ve TV rehberinden programları çocuğun önceden seçmesini sağlayın.
- Çocuğunuzla Beraber TV izleyin
Programın içeriğini çocuğunuza açıklayın. Çocukların gerçek ve hayali ayırt etmelerine yardımcı olun. Reklamları tartışın ki çocuğunuz bilinçli bir tüketici olabilsin.
- Beraber Okuyun
Bütün ailenin aynı anda katılabileceği bir okuma saati ayarlayın. Böylece hem model olmuş olunacak hem de çocuğun okuma kelime dağarcığı artmış ve sohbetler zevkli hale gelmiş olacaktır.
- Öğretici Oyunlar Oynayın
Bekleme zamanlarında ve diğer boş vakitlerde, çocuğunuzun düşünmesini harekete geçirmek için aklınızda bir oyun hazır olsun. En erken yaşlardan başlayarak, çocuğunuzun aletlerin çalışma şeklini, kavramları ve çevresindeki nesnelerin özelliklerini anlamasının nasıl geliştiğini gözlemleyin.
- Mantıklı Hedefler Belirleyin
Bazı yetişkinler, çocuklarının ilgilerini ve ihtiyaçlarını görmezden gelerek yüksek beklentilere girerler. Çocuklar ailelerini memnun etme baskısı altında kendilerini güvende hissetmediğinden öğrenmeye de hazır olamazlar. Çocuğunuzla beraber ona uygun onun ulaşabileceği hedefler belirleyin.
Sanat, spor, müzik, dans gibi sosyal çalışmaları zaman kaybı olarak düşünmeyin. Onlara kendilerini gerçekleştirebilmeleri için fırsatlar tanıyın. Kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, farklı fikirleri tartışabilecekleri aktif ortamlar sunarak öğrenmelerini sağlayın.